ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARAYOLLARI TRAFİK KANUN’UNDA (KTK 90. madde 1.Ve 2.Fıkralar - 92.madde) VERMİŞ OLDUĞU İPTAL VE RET KARARININ MOTORLU KARA ARAÇLARI DEĞER KAYBI TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN SONUÇLARI VE GELİNEN SÜRECİN KISA ÖZETİ

Bu yazıya başlamadan önce, hepimizi derinden etkileyen, 06.02.2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ilçesi olan kısa süre içinde yaşanan iki büyük deprem afeti sonucu, 10 ilimizde meydana gelen vefat, yaralanma mal ve can kayıpları neticesinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, geride kalanlara sabırlar dileriz. Yine aynı şekilde, deprem felaketi sonrası bölgede canını dişine takarak çalışan kurtarma, lojistik, sağlık, emniyet/güvenlik personeli ve yardımsever Türk milletine teşekkürü borç biliriz.

 

-Resmi Gazetede 14.02.2023 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren,  Anayasa Mahkemesi 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı İPTAL ve RET Kararı ile ;

 

Maddenin YENİ hali: KTK 90 :

 

Maddi ve manevi tazminat: (2) Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda (…)(2) öngörülen usul ve esaslara tabidir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/18 md.) (İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı Kararı ile.) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda (…)(2) düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.(3) (Ek fıkra:9/6/2021-7327/18 md.) (İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı Kararı ile.

 

Maddenin  ESKİ hali: KTK 90 :

 

2918 sayılı Kanun’un cümle ve fıkranın eklendiği 90. maddesi şöyledir: “Maddi ve manevi tazminat: Madde 90- (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) 

 

Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda (…) öngörülen usul ve esaslara tabidir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/18 md.) Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak, b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda (…) düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. (Ek fıkra:9/6/2021-7327/18 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.”

 

MADDE 92. I ( DEĞİŞİKLİK TALEBİ RED)

Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar: 

Madde 92 – Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar;

 

l) (Ek:9/6/2021-7327/19 md.) Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri,’’          

 

İlk iki maddede yasal değişikliğe gidilmiş üçüncü maddenin ise aynı şekilde kalmasına karar verilmiştir. Yazımızda bu değişiklik, önceki düzenlemeler ile birlikte ele alınmaya çalışılacaktır.

Bilindiği üzere araç değer kaybı tazminat taleplerinin / hesaplamalarının düzenlendiği 01.06.2015 tarihli zorunlu mali mesuliyet sigorta genel şartları 26.04.2016 tarihinde 6704 sayılı torba kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ve 92.maddelerine eklenmiş, bu madde kapsamı uyarınca tazminat tutarları genel şartlar ekinde formülasyona göre hesaplanmış ve ilgilisince karşılanmıştır. Ancak bu değişiklik, Anayasa mahkemesi  (yazının bu kısmında sonra kısaca AYM olarak anılacaktır) 17.07.2020 , 2019/ 40 E. 2020/ 40 K. Sayılı somut norm denetimi itiraz yolu ile iptal edilmiş, hesaplanacak tazminatların, herhangi bir şart, formülasyon ve sınırlamalara bağlı kalmaksızın 6098 sayılı borçlar yasası haksız fiil hükümlerine göre yapılması gerektiği ifade edilmiştir. AYM iptal kararından sonraki dönemde her ne kadar bu şekilde (reel piyasa - aracın ikinci el satış piyasasında kaybettiği gerçek değer, hasarlı hali ile hasarsız hali arasındaki fark)  hesaplama yapılsa da 04.12.2021 tarihinde genel şartlar / ilgili maddeler yeniden düzenlenmiş ve yasa maddesine eklenmiş, resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişikle ‘’değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,..’’  yapılması gerektiği ifade edilmiştir Ancak yapılan bu son genel şartlar değişikliği de (idari düzenleme) ekte sunulu, 14.02.2023 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesi 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı somut norm denetimi iptal kararı uyarınca,  bir kez daha İPTAL edilmiş ve kanundan diğer tüm formülasyon hesaplamaları / hesaplama kriterleri çıkartılarak, tekraren değer kaybı tazminat talepleri ve destekten yoksun kalma, sürekli, geçici sakatlık tazminat taleplerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu haksız fiil hükümleri ve diğer ilgili hükümlerine göre hesaplanması gerektiği ifade edilmiştir. Anayasa mahkemesi kararları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 153.madesi uyarınca resmi gazetede yayımlandığı an itibariyle, kesinleşmiş hükümler ayrık kalmak üzere, yasama, yürütme, yargı organlarını, idare makamlarını, derdest davalar da dahil tüm mahkemeleri, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. O halde, kanaatimizce haksız fiilin (kazanın meydana geldiği tarihe ve zmms poliçesinin tanzim tarihine göre) baz alınacak olursa, uygulanması gereken kanun / hesaplama şekli şu şekilde olmalıdır ;

 

-01.06.2015 tarihinden  - 17.07.2020 AYM iptal tarihine kadar kesilen - karşı taraf zmms trafik poliçesi tarihi baz alınarak - zmms poliçesinin olmadığı ve/veya mala zarar verme gibi haksız fiillerden kaynaklanan diğer hallerde kaza tarihi baz alınarak- ,  2015 tarihli genel şartlar ekindeki hesaplama formülü, (2015 yılından önce Yargıtay’ın 2009,2010,2011, 2015 ve 2016 yıllarında piyasa rayiçlerine göre gerçek zararın hesaplanmasına dair kararlarının mevcut olduğunu hatırlatalım bkz Geçmişten Günümüze Değer Kayıpları ve Tazminat Kapsamının belirlenmesi hususu -https://www.adilbaltas.av.tr/?p=blog)

 

-17.07.2020 tarihli AYM iptal kararından 04.12.2021 tarihli sonraki genel şartlar düzenlemesine kadar, herhangi bir şart, sınır ve formülasyona bağlı kalınmaksızın Türk Borçlar Kanunu uyarınca - reel değer kaybı hesabı, piyasa - aracın ikinci el satış piyasasında kaybettiği gerçek değer, hasarlı hali ile hasarsız hali arasındaki gerçek fark,

 

-04.12.2021 tarihli genel şartlar düzenlemesinden son Anayasa mahkemesi 29/12/2022 tarihli iptal kararı uyarınca, 04.12.2021 tarihli genel şartlar ekindeki formülasyon ve kriterler baz alınarak, ‘’değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,..’’ ,

 

-Nihayet 29.12.2022 tarihli Anayasa mahkemesi E 2021/82, K 2022/167 sayılı Kararının resmi gazetede yayımlandığı tarih olan 14.02.2023 tarihinden itibaren ve iş bu tarihten sonra düzenlenecek zorunlu trafik mali mesuliyet sigorta poliçesi tanzim tarihleri dikkate alınarak, şahsi düşüncemize göre yine, eskiden olduğu gibi TBK kanun hükümleri uyarınca, (herhangi bir şart, sınır ve formülasyona bağlı kalınmaksızın Türk Borçlar Kanunu uyarınca - reel değer kaybı hesabı, piyasa - aracın ikinci el satış piyasasında kaybettiği gerçek değer, hasarlı hali ile hasarsız hali arasındaki gerçek fark) değer kaybı tazminat hesaplaması / ödemesi yapılması gerekecektir. Bu durumu iptal kararından sonra yapılacak yargılamalar ve Yargıtay denetiminden geçecek yeni kararlar ile tecrübe edeceğiz. Uygulamanın son hali ve doğru şekline, hepimizi bağlayacak şekilde yüksek yargı kararları yön verecektir. Bu halde kesin sonuç için yargı kararlarını beklemek yerinde olacaktır. Aksininin kabulü ve/veya yürürlülük tarihindeki düzenlemenin dikkate alınmadığı tüm hesaplamalar ve dayanak ödemeler, eksik ve yetersiz olacaktır. Ödemeler, ödemeleri yapan taraf için ancak makbuz hükmünde kabul edilerek, sorumluluğun devam etme ihtimali söz konusu - her dosya kendi somut olguları içinde ele alınacağından-  olabilecektir. Yine yargı makamlarınca da AYM kararına uymak zorunlu olup, iptal edilen yasa maddesine dayanarak karar verme ihtimali bulunmamaktadır. 

 

-Anayasa mahkemesi gerekçesinde bu durumu olabildiğince hukuki normlar çerçevesinde sürecin başından sonuna özet şeklinde tartışmış ve nihai olarak harika bir gerekçe ile hüküm kurmuştur. Buna göre tek bir fiilden kaynaklı haksız fiil eylemlerinde (trafik kazaları) mağdurun sigorta şirketine başvuru hakkı olduğu gibi, sigortaya da başvuru /dava hakkı bulunmaktadır. Veya bazen poliçe limitlerinin dolmasından ötürü, mecburen dava hakkını kullanmak zorunda kalmaktadır. İşte bu durumda, 3.kişi işleten, ruhsat sahibi, sürücülere karşı açılan davalarda TBK 49.maddesi uyarınca tazminat kapsamı belirlenirken, sigorta şirketinin taraf olduğu davalarda farklı dayanak noktaları, kanun maddeleri ( kasko genel şartları, trafik genel şartları, TTK ilgili hükümleri, poliçe özel ükümleri vs.) ile tazminat kapsamı belirlenmektedir. Bu durum tek haksız fiilden kaynaklı uyuşmazlıklarda, AYM’ye göre farklı ve tutarsız tazminat sonuçlarını doğurabilecektir. Buradaki sorun iki taraflıdır. Hem mağdur davacı taraf hak ettiği ‘’gerçek’’ tazminatı alamayabilir, hem de davalı taraf özel veya tüzel kişi gereğinden fazla / az tazminat borcu ile karşılaşabilir. Aradaki bu dengesizliğin giderilmesini tartışan AYM, tek fiilden farklı sorumluluk doğurduğu gerekçesi ile düzenlemeyi tartışmasız, oy birliği ile iptal etmiştir. Hukuk düzeni, çokluğu değil, tekliği esas alır. Kararlar ve heaplamalar arasında içtihat birliği sağlanması açısından AYM gerekçeli kararının 56.maddesi ve devamı  açıklamaları bizce önemli ve özeldir.

 

-O halde, özetle, şu an tabi olunan değer kaybı tazminat ödemeleri 14.02.2023 tarihi itibariyle, yine bir önceki iptal kararı sonrası olduğu gibi herhangi bir şart, sınır ve formülasyona bağlı kalınmaksızın Türk Borçlar Kanunu uyarınca - reel değer kaybı hesabı, piyasa - aracın ikinci el satış piyasasında kaybettiği gerçek değer, hasarlı hali ile hasarsız hali arasındaki gerçek farkına’a göre hesaplanacaktır. Elbette kanundaki boşluğun, Anayasa Mahkemesi iptal kararı dikkate alınarak, idarece yapılacak yeni düzenleme ile tekrar değiştirilmesi / güncellenmesi  söz konusu olacaktır. İş bu idari değişiklik yapılana ve resmi gazete de yayımlanana kadar piyasa rayiçlerine ve Türk Borçlar Yasasına göre hesaplama yapılması gerekecektir. Ancak yine de kesin sonuç için, 14.02.2023 tarihinden sonra verilecek güncel yargı kararlarını beklemek, takip etmek  yerinde olacaktır. Yine kararların Yargıtay denetiminden geçip geçmeyeceği, kesinleşmesi de ayrıca takip edilmelidir.

 

 -İptal kararından :

 

56. Motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin değer kaybı, destekten yoksun kalma ve/veya sürekli sakatlık zararına uğraması hâlinde işletenin ve kazadan dolayı olası sorumlu diğer kişilerin tazminat borçlarının kapsamı 6098 sayılı Kanun’a göre belirlenmektedir. Uğranılan zararın gerçek tutarının ne olduğu anılan Kanun kapsamında açılan davalara ilişkin yargı kararlarıyla şekillenmiştir. İşletenin tazminat borcunun ödenmesini teminat altına almak amacıyla zorunlu kılınan mali sorumluluk sigortası uyarınca sözleşme yapılmış olan sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamı ise dava konusu kurallara göre belirlenmektedir. Başka bir ifadeyle haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından doğan söz konusu zararların tazmininden dolayı sorumlu olan kişilerin tazminat sorumluluklarının hesaplanması farklı kurallara tabi kılınmaktadır. Bu da zarar görenin gerçek zararının karşılanamaması riskini ortaya çıkarmaktadır.

 

57. Bu çerçevede işleten ve olası diğer sorumluların 6098 sayılı Kanun’a göre hesaplanan tazminat borçlarının kapsamı ile sigorta şirketinin dava konusu kurallara göre hesaplanan tazminat borcunun kapsamı farklılaşabilecektir. 

59. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 5., 17. ve 35. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.’’

-Son olarak Anayasa mahkemesi 17.07.2020 tarih, 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı kararının yani bir önceki iptal kararının, yüksek mahkeme üyeleri tarafından ‘’oy çokluğu’’ ile, ancak 29.12.2022 tarihli Anayasa mahkemesi E 2021/82, K 2022/167 sayılı geniş kapsamlı İPTAL kararının ise ’oy birliği’’ ile verildiğini özellikle ifade etmek isteriz.

 

Ek Bilgi, Anayasa mahkemesi huzurdaki başvurunun son kısmında, ayrıca KTK 92/1 - I maddesininde iptali (l) (Ek:9/6/2021-7327/19 md.) Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri,) talepli başvuruyu da incelemiştir. Açıkçası bu durum gerek itiraza konu olması gerekse yüksek mahkemenin yargılama yaparak gerekçe yazması yönünden tarafımızca ilginç, tartışılması yönünden ise son derece olumlu bulunmaktadır. Yine 17.10.2022 tarihli daha önceki yazımızda bkz.  https://www.hukukihaber.net/aracin-agir-hasara-ugramasi-aracin-pert-olmasi yayımlanan pertin tanımı, hukuki niteliği ve süreci hakkında detaylı bilgi paylaşımı yapılmıştır. Tam hasara uğrayan aracın, sovtaj bedeli düşüldükten sonra sigorta şirketi tarafından piyasa rayicine göre bakiye ödeme yapılmaktadır. Sovtaj ise, aracın hurda halidir. Bu kapsamda aracın hem hurdasının satılarak gelir elde edilmesi, hem de bakiye tutarın sigorta şirketi tarafından karşılanması sonucu maddi zararın tümüyle karşılandığı varsayımında, zaten pert olan yani kullanılamayan aracın piyasa değerinin düşeceği ileri sürülemeyeceğinden, pert bir diğer deyişle ağır hasarlı aracın güncel piyasa değeri hak sahibine ödendiğinden, aracın tekrar piyasaya sürülme ihtimali olmadığından ve yukarıda da değinildiği üzere artık bu aşamadan sonra hasarlı ve hasarsız hali arasındaki fark hesabı söz konusu olamayacağından, bizce de yüksek mahkeme kararı yerinde olup, pert araçlara ayrıca değer kaybı tazminatı alınması (zmms poliçe kapsamına dahil edilerek) söz konusu olamayacaktır. Aksinin kabulü halinde, bir kazadan ötürü iki tazminat, yani çifte tazminat talebi, zenginleşme yasağının bizzat kanun eliyle delinmesine sebebiyet olacaktır. Anayasa mahkemesince bu istem yönünden verilen red kararı ile bahsi geçen durumun önüne geçilmiştir.

 

15.02.2023 - Çarşamba 

Av.Adil BALTAŞ

 

 

 

 

-İptal kararından :

 

’’64. Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçlar, aracın tamirine nazaran trafikten çekme veya hurdaya ayırma işleminin yapılmasının daha ekonomik olduğu araçlardır. Bu sebeple bu araçlarda değer kaybı da söz konusu değildir. Değer kaybı tazminatı kaza sonrasında piyasa değerini sürdüren araçların kaza sebebiyle değerinde meydana gelen eksilmeyi karşılayan tazminattır. Kaza sonrasında hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçlarda ise değer kaybının tazmininden değil hasar sebebiyle trafikten çekilen veya hurdaya ayrılan aracın bedelinin karşılanmasından söz etmek mümkündür. ‘’

 

1. 90. maddesinin birinci fıkrasına eklenen ikinci cümlenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,

2. 90. maddesine eklenen ikinci fıkranın 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE,

C. 19. maddesiyle 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (l) bendinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE,

29/12/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Kaynakça :

 

Anayasa mahkemesi E 2021/82, K 2022/167 sayılı 29.12.2022 tarihli  kararı,

 

Hüseyin Tuztaş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Üyesi, Anayasa Mah. Kararı İptal ve Red sonuçları

 

https://www.hukukihaber.net/aracin-agir-hasara-ugramasi-aracin-pert-olmasi

 

https://adilbaltas.av.tr/?p=blog

 

https://adilbaltas.av.tr/?p=blog&id=346

 

https://www.anayasa.gov.tr/tr/kararlar-bilgi-bankasi/

 

https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ND/2022/167

 

*Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan tüm eserler (yazı, resim, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb.) AB HUKUK & DANIŞMALIK AV.ADİL BALTAŞ’a ait olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceca Kanunu kapsamında korunmaktadır. Bu hakları ihlal eden kişiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olurlar. Savcılık ilgili ihlaller hakkında şikayet üzerine yasal işlem başlatma hakkına sahiptir, maddi ve manevi tazminat hakkı ise saklıdır. Bu sitede yer alan hiçbir içerik izinsiz şekilde kopyalanamaz, alıntı yapılamaz ve bir başka yerde paylaşılamaz. Tespiti halinde sorumluluları, yukarıdaki cezai ve hukuki müeyyideleri peşinen kabul etmiş sayılır.*

Yorum Yazın

guvenlik anahtari

Yol Tarifi